SUAT DUNDAR 1981 yılında Diyarbakır’da doğdu, 2006 Çukurova Üniversitesi Resim-iş Öğretmenliği Heykel Atölyesinden mezun oldu. 2007 İtalya’da dil eğitimi, 2011’de Albertina Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Yüksek Lisans programını tamamladı ve 2012 yılına kadar İtalya da heykeltıraş Luigi Mainolfi’nin asistanlığını yaptı. (FONDERIA ARTISTICA DI PIERO DE CARLI & C.SAS. Artistic Wax-Bronze Casting Workshop) de bronz döküm üzerine uzmanlaştı. 2013’te M.Ü Heykel Bölümü Sanatta Yeterlilik Öğrencisi olarak doktora yapmaya başladı ve 2015 ten buğüne Gaziantep Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde Öğretim Görevlisi olarak çalışmaya devam etmektedir.
Sanatın geleneksel görme biçimlerine, yöntemlerine ve malzeme seçimine ek olarak, hazır-nesne seçimi üzerinden yorumlanan çalışma, geleneksel heykel yöntemleri ile günlük hayattan nesneleri bir arada kullanarak, bu alanlar arasındaki sınırların ortadan kalkması üzerine bir gönderme sunmuştur. Bu iki unsurun aynı çalışmada yer alması, “bedenden nesneye, nesneden bedene” devam eden bir oyunu sürdürür. Kurgu ile gerçek arasındaki gerilim, beden ve nesnenin birbirleri üzerinde zincirleme bir reaksiyona sebep olmaktadır. Ponty’nin ifade ettiği gibi; “…dışımızdaki her varlığa ancak ve ancak vücudumuz üzerinden erişebiliyoruz; dışımızdaki her varlık da böylelikle insan özelliklerine bürünüp bir ruh ve vücut karışımı haline geliyor.”
Bu çalışmada da beden nesneye, nesne bedene bürünmektedir. “Bellek Kırıntıları” serisi ile bedene nüfus eden nesneler artık kullanılmayan ama belleğimizde özel yer kaplayan nesneler olarak insan özelliklerine bürünüp bir ruh ve vücut karışımı haline geliyor. Bedenin renksiz hali ve renkli nesneyle kurduğu ilişki, özümseme durumu, nesneyi bedenin akışı içinde hissetmesi özne-nesne durumunun yer değişmesi bu karşıtlığın ise çeşitli derecelerde bir ve aynı olması üzerinden okunabilir.