Çetin Pireci Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Ana Sanat Dalı’ndan mezun olmuştur. 1987 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Entitüsü Seramik-Cam Ana Sanat Dalı’nda Yüksek Lisansını tamamlamıştır. Çetin Pireci, 7 si kişisel olmak üzere yurtiçi ve yurtdışında 80 den fazla sergiye ve bienale katılmıştır ve halen çalışmalarını İstanbul’ daki atölyesinde sürdürmektedir.
Dijital imajlar artık her yerde var ve sanatçılar tepki gösteriyorlar. Bazıları kullanıyor fakat ben tamamiyle bilgisayara karşı olarak doğal yollarla ve klasik yöntemlerle eserlerimi üretiyorum. Dijital ve resim arasındaki çizgide farklı bir yorumla resimlerimi yapmaktayım. Eserlerdeki karakterler dijital görüntü karmaşıklığı ile doğal olan arasında bir gerilim yaratıyor. Modernizm ve teknolojinin toplumun kültürünü nasıl değiştirdiği sorunsalına; çağımızın insanlara etkisini gösterip yeniçağda dijitalden uzak kalınamayacağına dikkat çekmek istiyorum. Sanatım el emeğine dayalı olduğundan bunların birlikteliği daha anlamlı diye düşünüyorum ve dijital dünyaya bir başkaldırı niteliğinde eserler ortaya koyuyorum.
Digital images are everywhere and artists react to this. Some may use them, but I create my works using natural techniques and classical methods as opposed to computers. I paint on a line between digital and painting. The characters on the paintings create a tension due to the conflict between the complexities of the digital vision as opposed to the natural. I want to demonstrate the dilemma of how modernism and technology change culture in society and draw attention to the fact that digital is inevitable in the new age. I believe their coexistence is more meaningful because my artworks is hand made – I create anti-digital rebellious artwork.