Lisans ve yüksek lisans eğitimimi 1897 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde tamamladım. Bu eğitim süreci boyunca sanatın farklı alanlarını keşfetme fırsatım oldu ve kendimi çeşitli sanatsal mecralarda geliştirdim. Enstalasyondan asamblaja, dijital fotoğrafçılıktan desen çalışmalarına ve tuval üzerindeki çalışmalara kadar geniş bir yelpazede deneyim kazandım.
Çalışmalarımın temel odak noktası, dişil bir bakış açısıyla öznel ve kolektif deneyimler arasındaki psikolojik süreçleri ele almaktır. Sanatımı bu perspektiften şekillendirerek, insanların iç dünyasındaki zenginlikleri ve çok katmanlılığı yansıtmayı amaçladım. Sanatın insan psikolojisine dair derinlemesine anlayış sağlayabileceğine inandım ve işlerimde bu anlayışı yansıtmaya çalıştım.
Doğa, sanatsal ifademde önemli bir rol oynar. Doğanın güzellikleri ve karmaşık yapısı, içsel dünyamdaki duygusal deneyimlerle örtüşen bir metaforik anlam taşır. Bu nedenle, işlerimde doğayı sıkça işledim. İçsel manzaralarımı dışsal manzaralarla birleştirerek, izleyicilere hem somut hem de soyut düşünce dünyamın kapılarını açmaya çalıştım.
Özellikle "Scannograph" adını verdiğim koleksiyonum, iki senelik bir deneyim sürecinin ürünüdür. Bu koleksiyonu oluştururken, her gün farklı ruh halleri ve psikolojik durumlar altında yüzümü tarayarak çalıştım. Bu yöntem özgün portreler oluşturmama olanak sağladı. Her tarayış, duygusal bir anıyı veya düşünceyi yansıttı ve bu koleksiyon benim iç dünyamın bir aynası haline geldi.
Suluboya çalışmalarım ise spontanlığın ve akışkanlığın önemli olduğu bir alandır. Akışkan mürekkebin doğası, Sürrealist sanatçıların da sıkça kullandığı "otomatik yazı" tekniğine benzer bir yaklaşımı benimsememe olanak sağladı. Bu teknik, düşüncelerin ve duyguların akışına izin veriyor, kontrol dışı faktörlerin işe dahil edilmesi, öngörülemez ve deneysel bir yaklaşım benimsemeyi getiriyor. Rastlantısallığı kullanırken bu öğeleri yönlendirmek ve dengede tutmak insanla doğa arasında ilişkinin bir iz düşümü.
Kağıt işlerimde genellikle doğa ile kültür ve insan ile insan dışı varlıklar arasındaki ilişkiyi araştırırken geleneksel güzellik ve uyum kavramlarına da meydan okuyorum.