top of page

Mert Ege Köse

Mert Ege Köse’nin yapıtları rastlantı ve rutin arasında belirgin bir dinamizm içinde alüminyumun parlak yansımaları aksında izleniyor. Üretimlerinde metal, alüminyum, pirinç ve bazen de bakır gibi malzemeleri kullanan Köse, plastik çalışmalarını soyut heykeller üzerinden aktarıyor. Heykellerde izlenen doğal, pürüzsüz ve bazen rutin bir akış halindeki renksiz ve natürel hali ile kullanılmış alüminyum yanında yapıtların bazılarında ise renkli, kıvrımlı ve Köse’nin kendi tanımıyla “neşeli” alüminyum parçaları da armoniyle bezeli bir zıtlık yaratıyor. Doğal alüminyum soğuk ve kurşuni bir donukluk yaratırken, renkli ve belirgin ritimler içindeki tekrarlı alüminyum parçaları ise plastik üretimin değişken doğasına, parlak ve alegorik yaklaşımlarına işaret ediyor. Heykeller, Köse’nin tesadüf ve plan ya da didaktizm ve muğlaklık arasındaki yönelimlerine dair emareler sunuyor. Alüminyumun kendi fizyolojik koşullarında kolay bükülebilir olması, hızlı şekil alabilen formu ile malzemeler kaynak ile birleştirilerek bütünleşik bir forma dönüşüyor. Belirli bir yarı açık kompozisyon ile çalışılan soyut heykeller katman katman titizlikle kurgulanarak bilim - sanat, hayat - dünya gibi konular çerçevesinde enformasyon, tinsellik ve doğa temelinde hassas bir akış içinde yaratılıyor. Heykellerde izlenen bariz oval ve köşeli formlar sınırsız bir ivme içinde gözlemlenirken aynı zamanda her form sınırlı, planlı ve düzenli bir strateji ürünü olarak ortaya çıkıyor. Köse’nin sistemli bir çalışma disiplini ve yaratıcılık karması ile kurguladığı heykelleri parça - bütün ilişkisi içinde belirgin bir nizam sunuyor ve genelden özele gidildikçe yine her parça kendi aurası dahilinde düzen içinde düzensizliğin bir refleksiyonuna dönüşüyor. Yapıtlar günümüz sanat anlayışı içinde belirli bir ifade, düşünce ya da durumu didaktik ve nesnel biçimde refere etmiyor, lâkin sanat tarihinin tozlu koridorlarından bu zamana, dünyanın ve doğanın, insanlığın geçirdiği tüm evrimsel, iletişimsel süreçlere dair çarpık, gizli referanslar taşıyor. Keskin bir im sunmaktan imtina eden Köse, dünyaya dair ebedi değerler üretme hissiyatı ekseninde soyut, flu ve bireyselleşen anlatılara dair bir kapı aralıyor. Köse’nin heykelleri izleyiciyi kendi soyut evrenine alıyor, hapsediyor, tekrarlı alüminyum sıraları içinde bir yolculuğa çıkarıyor ve heykeller ile öznel hikâye katmanları arasında biricikleştiriyor. Yapıt ne denli nesnel ve sanatçıya dair bir anlatının merkezinde olursa olsun Postmodernizm sonrası belirtildiği şekliyle her izleyici için yeni bir içerik yaratıyor ve her bakışta anlam yükü değişiyor. Yapıtın aurası gündelik ve güncel anlatıyı toplumsal ölçekte soyut biçimde aktarsa da izleyicide uyanacak his yeni ve deneysel dahası öznel, kişisel anlatıya eş bir bakış olarak sentezleniyor. Köse’nin üretimleri ile kurduğu diyalog izleyicinin günümüz sanatında bireysel anlayış, duyumsama ve aktarımı ile alternatif ve doğrusal bir balans içinde izleniyor. Heykeller, keskin parçaları, pürüzsüz yüzeyleri ile minimal aksiyonlar yaratıyor, milyonlarca değişken olasılığı da doğuruyorlar

Mert Ege Köse

Mert Ege Köse 1990 yılında İstanbul’da doğdu. 2009 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesi’nden üçüncülük ile mezun oldu. 2009 yılında F.M.V. Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Görsel Sanatlar Bölümünü tam burslu olarak kazandı. 2013 yılında mezun oldu. 2013 yılında kendi metal heykel atölyesini kurdu. 2014 yılında T.C. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Heykel Yüksek Lisans Programına girmeye hak kazandı. 2015 yılında Asaş Alüminyum bünyesinde Asaşsanat yöneticisi oldu. Halen Asaşsanat Yöneticiliğine devam ediyor.


Köse, 4 adet kişisel olmak üzere yurt içi ve yurt dışı birçok sergide yer aldı. Kamusal ve kurumsal olarak büyük ölçekli metal heykeller üretmeye devam ediyor.


  • https://instagram.com/caresse.art?igshid=YzcxN2Q2NzY0OA==
bottom of page