Ebru Ceylan
“Sanatçı, savaşçı bir ruha sahip, kararlı, yalnızca içinde bulunduğu alanı değil, kendini de evrilmeye muktedir, zaaflarını aşmaya hazır olmalıdır. Önemli olan hangi sanatı icra ediyor olduğunuz değil, hangi bakış açısıyla o sanatı üretiyor olduğunuzdur.”
- Marina Abramovic
Yaşadığımız zaman ve denk gelen toplumun yaşattıklarına inat sanatçı dediğimiz insanın algısı zamansız olmalı. Zamansızlığa ayak uydurabilmek adına evrilmeye cesaret edecek kadar da kararlı ve yeni deneyimlere açık. Bu inancıma istinaden yaptığım tüm işlerde hem kendimi hem de sanatıma tanık olanları evrilmeye davet ediyor ve süreç de karşılıklı diyaloglarda olmaya önem gösteriyorum. Değişim farklılıktan geçer. Farklı fikir ve düşüncede ki tüm insanlarla bir arada olarak evrimleşiyoruz. Sanat görüşümün vizyonu; zamansız, mekansız, sınırsız ve tüm farklılıklara uyum sağlayacak kadar cesaretli ve gelişmiş bir dünyayı göstermek. Sanatçı yorumsuzdur o kendi gördüğü dünyayı anlatır, buna tanık olanlar dilediğince gerçekliği sorgulayabilir, dahil olabilir ve nihayetinde değiştirir.
Marina’nın dediği gibi;
Önemli olan hangi sanatı icra ediyor olduğunuz değil, hangi bakış açısıyla o sanatı üretiyor olduğunuzdur.”
Ressam ve Sanat Ekonomisti Ebru Ceylan, 1984 yılında Düzce’de doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Bursa’da aldı. Dumlupınar Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Vergi Denetimi ve Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümünden sonra İngiltere’de Cambridge Üniversitesi’nde Sanat Ekonomisi üzerine eğitimlere katıldı. Uzun yıllardır sanatsal çalışmalarının yanı sıra sat projelerinde iş geliştirme uzmanı olarak çalışıyor. İlk kişisel sergisini üniversite yıllarında açan Ceylan, 2015 yılında “Konuşan Resimler”le ilk profesyonel sergi serisini açtı. Türkiye'nin ilk sesli betimlemeli sergisi olan “Konuşan Resimler Edebi – Ebedi” farklı sanatçılar tarafından tabloların hikayelerinin seslendirmesi ile hayat buldu. Toplamda bu sergi serisi Türkiye'nin çeşitli illeri de dahil olmak üzere 12 yerde sanatseverler ile buluştu. Serginin hikayelerini anlatan sesler albüm oldu ve Tema Vakfı’na bağışlandı. Albüm 10 milyona yakın dinleyiciye ulaştı. Sanatçı 21 Şubat 2020'de uzun yıllar çalıştığı Samsara Multidisipliner Sanat Platformu’nun ilk adımı olan “Samsara” sergisini açtı. Bu sergide dünyada ilk defa uygulanan Nöroart fikrini geliştirdi. Beyin görüntüleme aletleri ve eye-tracking gözlükler ile sanatseverlere farklı bir deneyim yaşatılan sergide bilimsel bir ölçüm yapıldı. “Sanat insanı değiştirir mi?” sorusunun sorulduğu sergide bilimsel olarak yapılan ölçümler sonucu sanatın insanı değiştirdiği kanıtlandı. Bu bağlamda yapılan ilk çalışmadır. Bu çalışması neticesinde Türkiye Araştırmacılar Derneği tarafından verilen Baykuş Ödülleri’nde 2021 yılında İnavosyon ve Topluma Fayda Ödül’ünü aldı. Sanatçı “Samsara” projesinin çalışmalarına devam etmektedir.